Nâziât Sûresi 6. Ayet

يَوْمَ تَرْجُفُ الرَّاجِفَةُۙ  ...

Büyük bir sarsıntının olacağı o günde o sarsıntıyı, peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir.  (6 - 7. Ayetler Meali)
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 يَوْمَ o gün ي و م
2 تَرْجُفُ sarsar ر ج ف
3 الرَّاجِفَةُ o sarsıntı ر ج ف
 

Yüce Allah’ın önceki âyetlerde yemin ederek gerçekleşeceğini haber verdiği kıyamet ve öldükten sonra dirilme olayları anlatılmaktadır. “O gün sarsılan şiddetle sarsılır, onu ikinci sarsıntı izler” meâlindeki 6 ve 7. âyetleri de müfessirler farklı anlamlarda yorumlamışlardır:

a) Burada, kıyamet gününde şiddetle sarsılacak olan yerküresi ile bunun ardından sarsılacak olan göklerden söz edilmektedir. Bu sarsıntıda gökler çatlar, yarılır ve parçalanır. 8-9. âyetlerde yeniden diriltilen insanoğlunun kıyamet olayı sırasında ve mahşerde içine düşeceği derin korku, dehşet, kaygı gibi olağanüstü psikolojik haller özetlenmiştir.

b) 6. âyette, sûra birinci üflemede, 7. âyette ise ikinci üflemede meydana gelecek seslerden söz edilmektedir. Sûra ilk defa üflendiğinde tamamen kâinat sarsılır, toz duman olur, kıyamet kopar; ikinci defa üflendiğinde ise yeniden dirilme olayı gerçekleşir (bilgi için bk. Şevkânî, V, 432-433). 

Kaynak :  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 547
 

يَوْمَ تَرْجُفُ الرَّاجِفَةُۙ


يَوْمَ  zaman zarfı mukadder kasemin cevabına mütealliktir. Takdiri, لتبعثنّ (elbette diriltileceksiniz) şeklindedir. 

تَرْجُفُ  ile başlayan fiil cümlesi muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.  تَرْجُفُ  damme ile merfû muzari fiildir.  الرَّاجِفَةُ  fail olup lafzen merfûdur.

الرَّاجِفَةُ  kelimesi, sülâsi mücerredi  رجف  olan fiilin ism-i failidir.

İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

 

يَوْمَ تَرْجُفُ الرَّاجِفَةُۙ


Zaman zarfı  يَوْمَ , kasemin mahzuf cevabı olan  لتبعثنّ (elbette diriltileceksiniz) fiiline mütealliktir. 

يَوْمَ ‘nin muzâfun ileyhi konumundaki  تَرْجُفُ الرَّاجِفَةُ  cümlesi müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. Muzari fiil teceddüt, istimrar ve tecessüm ifade etmiştir. 

Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar. Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi) 

تَرْجُفُ  fiilinin faili olan  الرَّاجِفَةُ , ism-i fail vezninde gelerek bu özelliğin hudûs ve yenilenmesine işaret etmiştir.

الرَّاجِفَةُۙ - تَرْجُفُ  kelimeleri arasında cinas-ı iştikak ve reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatları vardır.

تَرْجُفُ  fiilinin  الرَّاجِفَةُۙ ‘e isnadı mecaz-ı aklî olarak caizdir.  الرَّاجِفَةُۙ  kelimesi  رجف ‘nin sebebi olarak kullanılmıştır. (Âşûr)

رجف ’den murad, yeryüzü ve dağlar gibi sakin cisimlerin kendisiyle sarsıldığı, yani korkusundan şiddetli bir şekilde hareket ettiği bir hadisedir. O, birinci üflemedir. (Rûhu-l Beyân-Ebüssuûd

Tekrar dirilme, ancak ikinci nefhada gerçekleştiği halde o günün böyle uzun olmasının itibar edilmesi, iki muazzam hadisenin o gün vaki olacağını, birincisinde bütün canlıların öleceğini, ikincisinde de hepsinin tekrar dirileceklerini beyan etmek suretiyle o günün ne kadar korkunç olduğunu göstermek içindir. (Ebüssuûd)